Tıpkı annesine benziyor.
- He looks just like his mother.
Bu çocuğun annesi bir sunucu.
- This child's mother is an announcer.
Onların ana dili Fransızca.
- French is their mother tongue.
İngilizce benim anadilim.
- English is my mother tongue.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
- Dear mother, why art thou so sad?