a sword or knife

English - Turkish

Definition of a sword or knife in English Turkish dictionary

Related Terms

blade

{i} bıçak ağzı

Bıçak ağzının ucu keskindir. - The tip of the knife blade is sharp.

Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir? - How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?

blade

(Askeri) PALA: Tayyare pervanelerinin kanatlarından herbiri

blade

{i} yaprak

blade

çakı ağzı

blade

bıçak

Bıçak ağzının ucu keskindir. - The tip of the knife blade is sharp.

Keskin ağızlı bir bıçak aldım. - I received a knife with a sharp blade.

blade

(Askeri,Teknik) pal

blade

buğday gibi otsu bitkilerin geniş yassı yaprakları

blade

ülgüç

blade

(bıçak/jilet/vb.) ağız

blade

Dilgi: Çakmaktaşı ve obsidyen gibi sert taşlardan çıkartılan ve genelde eni boyunun en az iki katı olarak kabul edilen paralel kenarlı uzun parçalar

blade

PALA: Uçak pervanelerinin kanatlarından herbiri

blade

traş bıçağı

blade

{i} (kürekte) pala

blade

{i} sulu tip (Argo)

blade

{i} (bıçak) ağzı

blade

(İnşaat) bıçak, kanatçık (turbo)

blade

{i} uzun yaprak

blade

kalemtıraşın ağzı

blade

{i} laubali tip

blade

(isim) bıçak ağzı; kılıç, kılıç kullanmakta usta kimse; laubali tip, sulu tip (Argo); yaprak, uzun yaprak

English - English

Definition of a sword or knife in English English dictionary

blade

Turkish pronunciation

ı sôrd ır nayf

Pronunciation

/ə ˈsôrd ər ˈnīf/ /ə ˈsɔːrd ɜr ˈnaɪf/