English - Turkish
Definition of a sweetheart; a beau in English Turkish dictionary
- follower
- destekçi
- follower
- taraftar
- follower
- {i} takipçi
Sami, Facebook'ta binlerce takipçiye sahipti.
-Sami had thousands of followers on Facebook.
Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç bir takipçisi yoktu.
-Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.
- follower
- izdeş
- follower
- başlık
- follower
- yanlı
- follower
- şakirt
- follower
- {i} yandaş
- follower
- {i} baskıcı
- follower
- {i} hayran
- follower
- dili hayran
- follower
- (Tekstil) takip çubuğu
- follower
- {i} havari
- follower
- (Nükleer Bilimler) (reactor technology) izleyici
- follower
- (isim) taraftar, hayran, mürit, takipçi, havari, peyk, yandaş, hizmetli, baskıcı
- follower
- {i} hizmetli
Related Terms
English - English
Definition of a sweetheart; a beau in English English dictionary
- follower
a sweetheart; a beau
Pronunciation
Resimler
Favorites