a suit (from whistle and flute)

listen to the pronunciation of a suit (from whistle and flute)
English - Turkish

Definition of a suit (from whistle and flute) in English Turkish dictionary

whistle
{f} uğuldamak
whistle
düdük çalmak
whistle
ıslık çalmak
whistle
{i} düdük sesi

Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar. - On hearing the whistle, they started at full speed.

whistle
{i} düdük

Mary küçükken oyuncak düdük çalardı. - Mary played the tin whistle when she was young.

Tom bir düdük çıkardı ve onu üfledi. - Tom pulled out a whistle and blew it.

whistle
{i} ıslık sesi
whistle
ıslık

O köpeği için ıslık çaldı. - He whistled for his dog.

O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı. - He began to whistle a tune.

whistle
(Muzik) fifre
whistle
düdüklü
whistle
{f} vınlamak
whistle
{f} to -i ıslıkla çağırmak; ıslıkla -in dikkatini çekmeye çalışmak
whistle
whistle stop k
whistle
(fiil) ıslık çalmak, düdük çalmak, ötmek, uğuldamak, vınlamak, ıslıkla çalmak
whistle
(isim) ıslık, düdük, ıslık sesi, düdük sesi, rüzgârın sesi, vınlama, boğaz
whistle
{i} rüzgârın sesi
whistle
{i} vınlama
whistle
(Tıp) 1.Islık
whistle
ıslıkla çağırmak
whistle
whistle for elde edememek
English - English
whistle

We soldiers changed into our No.1 dress uniforms, Sid into his best whistle and we set off for the church.

a suit (from whistle and flute)
Favorites