a sudden forward motion

listen to the pronunciation of a sudden forward motion
English - Turkish

Definition of a sudden forward motion in English Turkish dictionary

rush
{f} acele etmek

Ben hiçbir şeye acele etmek istemedim. - I didn't want to rush into anything.

Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir. - Be more careful. Rushing through things is going to ruin your work.

rush
{f} koşturmak
rush
{f} sıkıştırmak
rush
saldırış
rush
furya
rush
üstüne çullanmak
rush
istek
rush
hasırotu
rush
aşıkmak
rush
saldırı
rush
kakma
rush
{i} üşüşme
rush
(Tıp) Hız hücum (kan, vs.) hızlı hareket
rush
{f} aceleye getirmek

Biz bunu aceleye getirmek istemiyoruz. - We don't want to rush it.

rush
{i} hücum

Altına hücûm burada başladı. - The gold rush began here.

Herkes bana doğru hücum etti. - Everybody rushed towards me.

rush
{f} saldırmak
rush
{f} düşünmeden girişmek
English - English
rush
a sudden forward motion

    Hyphenation

    a sud·den for·ward mo·tion

    Turkish pronunciation

    ı sʌdın fôrwırd mōşın

    Pronunciation

    /ə ˈsədən ˈfôrwərd ˈmōsʜən/ /ə ˈsʌdən ˈfɔːrwɜrd ˈmoʊʃən/
Favorites