a sudden flash of light or splendor

listen to the pronunciation of a sudden flash of light or splendor
English - Turkish

Definition of a sudden flash of light or splendor in English Turkish dictionary

glance
{f} göz atmak

Broşüre hızla göz atmak. - I glanced through the brochure.

Buna göz atmak isteyebilirsin. - You might want to glance at this.

glance
{i} kısa bakış
glance
kısaca bakış
glance
{i} bakış

Bir bakışta yanlış bir şey olduğunu söyleyebildim. - I could tell at a glance that something was wrong.

O bize bir bakış fırlattı. - She threw a glance at us.

glance
{f} parıldamak
glance
{f} göz at

Onun mektubuna göz attım. - I glanced at his letter.

Bu rapora bir göz atar mısın? - Will you glance through this report?

glance
bakmak
glance
darbe/parıltı/bakış
glance
{i} parıltı
glance
{i} kükürtlü mineral
glance
{i} imâ
glance
{i} sıyırma
glance
{f} at -e göz atmak
glance
glance parla/bak
glance
{i} parlak
glance
(fiil) göz atmak, göz gezdirmek, bakıvermek, parıldamak
glance
{f} bakıvermek
English - English
glance
a sudden flash of light or splendor

    Hyphenation

    a sud·den flash of light or splen·dor

    Turkish pronunciation

    ı sʌdın fläş ıv layt ır splendır

    Pronunciation

    /ə ˈsədən ˈflasʜ əv ˈlīt ər ˈsplendər/ /ə ˈsʌdən ˈflæʃ əv ˈlaɪt ɜr ˈsplɛndɜr/
Favorites