a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature

listen to the pronunciation of a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature
English - Turkish

Definition of a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature in English Turkish dictionary

volatile
(Mühendislik) uçucu
volatile
değişken

Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk. - Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.

Durum değişken görünüyor. - The situation sounds volatile.

volatile
(Tıp) volatil
volatile
gaza dönüşebilen
volatile
maymun iştahlı
volatile
(sıvı) uçucu
volatile
kısa süreli
volatile
(Borsa) değişkenlik
volatile
uçar
volatile
{s} buharlaşan
volatile
{s} patlamaya hazır (durum)
volatile
hafif meşrep
volatile
buharlaşabilen
volatile
{s} dönek
volatile
uçucu,v.uçucu ol: adj.oynak
volatile
{s} gelgeç
volatile
(sıfat) uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç, havai, dönek
volatile
oynak

Onun, kız kardeşiyle çok oynak bir ilişkisi vardı. - She had a very volatile relationship with her sister.

Şu anki jeopolitik durum çok oynaktır. - The current geopolitical situation is very volatile.

English - English
volatile
a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature

    Hyphenation

    a sub·stance that evaporates or vaporizes at a relatively low tem·pe·ra·ture

    Pronunciation

Favorites