a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature

listen to the pronunciation of a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature
English - Turkish

Definition of a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature in English Turkish dictionary

volatile
(Mühendislik) uçucu
volatile
değişken

Jeopolitik durum çok değişkendir. - The geopolitical situation is very volatile.

Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk. - Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.

volatile
(Tıp) volatil
volatile
gaza dönüşebilen
volatile
maymun iştahlı
volatile
(sıvı) uçucu
volatile
kısa süreli
volatile
(Borsa) değişkenlik
volatile
uçar
volatile
{s} buharlaşan
volatile
{s} patlamaya hazır (durum)
volatile
hafif meşrep
volatile
buharlaşabilen
volatile
{s} dönek
volatile
uçucu,v.uçucu ol: adj.oynak
volatile
{s} gelgeç
volatile
(sıfat) uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç, havai, dönek
volatile
oynak

Şu anki jeopolitik durum çok oynaktır. - The current geopolitical situation is very volatile.

Sami, Leyla'yı hayli oynak bir kişi olarak tanımladı. - Sami described Layla as a someone who was highly volatile.

English - English
volatile
a substance that evaporates or vaporizes at a relatively low temperature

    Hyphenation

    a sub·stance that evaporates or vaporizes at a relatively low tem·pe·ra·ture

    Pronunciation

Favorites