a substance in which other material may be dissolved

English - Turkish

Definition of a substance in which other material may be dissolved in English Turkish dictionary
solvent: çözücü madde
solvent: ödeme gücü olan
solvent: {s} ödeyebilir
solvent: solvencybütün borçlarını ödeme iktidarı
solvent: {i} eritken
solvent: (Biyoloji) solvent
solvent: (sıfat) eritici, çözgen, çözücü, çözümleyen, gevşetici, rahatlatıcı, ödeyebilir, ödeme gücü olan
solvent: (Tıp) Eritici sıvı, eriyik
solvent: bütün borçlarını ödeyebilen (kimse/kuruluş)
solvent: {i} çözümleyici
solvent: {s} eritici
solvent: {s} çözümleyen
solvent: (Tekstil) çözücü, çözgen
solvent: (Askeri) SENTETİK KURU TEMİZLEME ERİYİĞİ, ERİTİCİ MADDE: Bak. "chlorinated hydrocarbon"
solvent: bütün borçlarını ödemeye muktedir
solvent: çözücü/ödeme gücü olan
solvent: {s} rahatlatıcı
solvent: {s} gevşetici
solvent: kim. çözücü

English - English

Definition of a substance in which other material may be dissolved in English English dictionary: solvent

a substance in which other material may be dissolved

Hyphenation

a sub·stance in which oth·er ma·te·ri·al May be dis·solved

ı sʌbstıns în hwîç ʌdhır mıtîriıl mey bi dîzälvd

/ə ˈsəbstəns ən ˈhwəʧ ˈəᴛʜər məˈtərēəl ˈmā bē dəˈzälvd/ /ə ˈsʌbstəns ɪn ˈhwɪʧ ˈʌðɜr məˈtɪriːəl ˈmeɪ biː dɪˈzɑːlvd/

History

Favorites