a subdivision of an ocean

listen to the pronunciation of a subdivision of an ocean
English - Turkish

Definition of a subdivision of an ocean in English Turkish dictionary

sea
{i} deniz

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu. - You can't drink seawater because it's too salty.

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

sea
{i} derya
sea
{i} dalga

Karadeniz'in dalgalarını severim. - I like the waves of the Black Sea.

Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi. - He was carried by the waves away from the shore and out to sea.

sea
istrongilos
sea
sea breeze denizden esen rüzgar
sea
umman
sea
Smaris alcedo
sea
sea anemone deniz şakayığı
sea
Actiniaria
sea
deniz gibi geniş olan herhangi bir şey
sea
{s} denizle ilgili
sea
(Askeri) AIR-LAND TEAM: DENİZ-HAVA-KARA TİMİ: Konvansiyonel olmayan ve milis harekatı yapacak şekilde özel eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış ve müttefik ülkelerin personelini böyle harekatta gözetleme ve keşif dahil sularda, derelerde ve kıyı bölgelerinde eğiten bir subay grubu. Genelde SEAL timi olarak bilinir. (SEAL: Karada, denizde harekat yapabilen ve paraşütle atlayabilen komando)
English - English
sea
a subdivision of an ocean

    Hyphenation

    a sub·di·vi·sion of an o·cean

    Turkish pronunciation

    ı sʌbdîvîjın ıv ın ōşın

    Pronunciation

    /ə ˈsəbdəˌvəᴢʜən əv ən ˈōsʜən/ /ə ˈsʌbdɪˌvɪʒən əv ən ˈoʊʃən/
Favorites