İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- She holds a senior position in the government.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
Yaşlı birine yerini verdi.
- She gave her seat to a senior citizen.
Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
- The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
O, Harvard'da son sınıf öğrencisi.
- He is now a senior at Harvard.
Hyogo Üniversitesinde son sınıf öğrencisiyim.
- I am a senior at Hyogo University.