a strongbox for holding cash

listen to the pronunciation of a strongbox for holding cash
English - Turkish

Definition of a strongbox for holding cash in English Turkish dictionary

till
-e kadar
till
{e} kadar

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - She worked from morning till night.

Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin. - You must not smoke till you grow up.

till
(Ticaret) para kasası
till
çiftçilik
till
(Tarım) pullukla sürmek
till
para çekmecesi
till
oluncaya kadar

Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz. - We never know the love of a parent till we become parents ourselves.

O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim. - Let's not worry about that till it happens.

cashbox
(isim) kasa
cashbox
{i} kasa
till
{f} sürmek
till
till I come
till
ziraat
till
bağ
till
işle
till
(fiil) sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
till
ben gelinceye kadar

Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma. - Just hold your position till I arrive.

Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste. - Ask her to wait till I come.

till
{e} bağ. -e kadar: till Friday cumaya kadar. till Antalya Antalya'ya kadar
till
zamana kadar

O zamana kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda till that time.

Dükkân ne zamana kadar açık? - When is the store open till?

till
{f} toprağı sürmek
till
{i} kasa
English - English
cashbox
till