a stringed musical instrumend, a device

listen to the pronunciation of a stringed musical instrumend, a device
English - Turkish

Definition of a stringed musical instrumend, a device in English Turkish dictionary

viol
(Muzik) viyola

Onun biri piyanist ve diğeri bir viyolacı olan iki kızı vardır. - He has two daughters, one is a pianist and the other is a violist.

Tom Viyolayı nasıl çalacağını biliyor. - Tom knows how to play the viola.

viol
eski zamanlarda keman cinsinden dört farklı boyda ve altı veya yedi telli saz
viol
{i} viyol

Onun biri piyanist ve diğeri bir viyolacı olan iki kızı vardır. - He has two daughters, one is a pianist and the other is a violist.

Bu bir keman değil. O bir viyola. - This isn't a violin. It's a viola.

viol
(isim) viyol
English - English
{n} viol
a stringed musical instrumend, a device
Favorites