a striking together, clash, stroke

listen to the pronunciation of a striking together, clash, stroke
English - Turkish

Definition of a striking together, clash, stroke in English Turkish dictionary

collision
{i} çarpışma

O, çarpışmada ölmedi, aslında kazadan önce bir kalp krizi geçirdi. - He did not die in the collision. Actually, he had a heart attack before crashing.

Kuiper Kuşağı'na ait serseri bir göktaşı Dünya'yla çarpışma rotasında. - A rogue asteroid from the Kuiper Belt is on a collision course with the Earth.

collision
(Ticaret) gemilerin çarpışması
collision
karambol
collision
(Askeri) çakışma
collision
düşünce ayrılığı
collision
{i} çatışma
collision
collision mat den çarpışmada yarığı kapamak için kullanılan palet
collision
{i} fikir ayrılığı
collision
{i} toslama
collision
come into collision with ile çarpımak
collision
ihtilâf

Biz ihtilaf halinde olabiliriz. - We may be on a collision course.

English - English
{n} collision
a striking together, clash, stroke
Favorites