English - Turkish
Definition of a strike upon an object causing such a noise in English Turkish dictionary
- bang
- perçem
Saçımı kesen bayana perçemden hoşlanmadığımı söyleyebilmek isterdim.
-I'd love to be able to tell the lady who cuts my hair that I don’t like bangs.
- bang
- şiddetli vuruş
- bang
- (Argo) aşk yaşamak
- bang
- {f} çarp
O, öfkeyle kapıyı çarptı.
-He banged the door in anger.
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
-Tom banged his head on a tree branch.
- bang
- tam
- bang
- sikişmek
- bang
- bas bas bağırmak
- bang
- {f} hızla çarpmak
- bang
- argo heyecan
- bang
- gürültü yapmak
- bang
- bir şeyi yapma gayreti
- bang
- (zarf) tam, tamamen, bütünüyle
- bang
- {i} uyuşturucu enjeksiyonu
- bang
- (isim) gürültü, patlama, patırtı, heyecan, zevk; uyuşturucu enjeksiyonu
- bang
- {i} zevk
- bang
- {i} gürültü, patırtı; patlama
- bang
- {ü} küt
- bang
- şevk
- bang
- bütünüyle
- bang
- argo uyuşturucu madde içitimi
Related Terms
English - English
Definition of a strike upon an object causing such a noise in English English dictionary
- bang
a strike upon an object causing such a noise
Hyphenation
a strike up·on an ob·ject caus·ing such a noiseTurkish pronunciation
ı strayk ıpän ın ıbcekt kôzîng sʌç ı noyzPronunciation
/ə ˈstrīk əˈpän ən əbˈʤekt ˈkôzəɴɢ ˈsəʧ ə ˈnoiz/ /ə ˈstraɪk əˈpɑːn ən əbˈʤɛkt ˈkɔːzɪŋ ˈsʌʧ ə ˈnɔɪz/
Resimler
Favorites