a stream or river connected to a larger one

listen to the pronunciation of a stream or river connected to a larger one
English - Turkish

Definition of a stream or river connected to a larger one in English Turkish dictionary

branch
dal

Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi. - Patty was so short that she couldn't reach the branch.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​. - The lamp was suspended from the branch of a tree.

branch
şube

Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var. - The bank has branches in all parts of the country.

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
(isim) dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf; branş; dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
branch
dallandırmak
branch
dağılmak
branch
dallara ayrılmak
branch
şube müdürlüğü

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
bölünmek
branch
bölümlere ayrılmak
branch
(ağaç) dallanmak
branch
{f} dallan
branch
ağaç dalı

Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur. - A robin sits on a tree branch.

Tom başını bir ağaç dalına çarptı. - Tom banged his head on a tree branch.

branch
dal,v.dallandır: n.dal
branch
{i} (nehre ait) kol
branch
{i} soy ağacındaki yer
branch
konu dışına çıkmak
branch
{i} çay
branch
{i} göbek
branch
{f} yayılmak
branch
elişi ile süslemek
English - English
branch
a stream or river connected to a larger one

    Hyphenation

    a stream or ri·ver con·nec·ted to a larg·er one

    Turkish pronunciation

    ı strim ır rîvır kınektıd tı ı lärcır hwʌn

    Pronunciation

    /ə ˈstrēm ər ˈrəvər kəˈnektəd tə ə ˈlärʤər ˈhwən/ /ə ˈstriːm ɜr ˈrɪvɜr kəˈnɛktəd tə ə ˈlɑːrʤɜr ˈhwʌn/
Favorites