Sisten başka bir şey göremedim.
- I could see nothing but fog.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
- The fog prevented him from seeing very far ahead.
Bu, içinde bulunacak bir adam için tehlikeli bir ruh halidir.
- This is a dangerous state of mind for a man to be in.
Dan, Linda'nın ruhsal durumu hakkında endişeliydi.
- Dan was worried about Linda's state of mind.
Berbat ruhsal durumum beni çıldırttı.
- My poor state of mind made me distraught.