English - Turkish
Definition of a state of busy activity in English Turkish dictionary
- hustle
- argo fahişelik yapmak
- hustle
- (isim) ivedi
- hustle
- hareketlilik
- hustle
- koşuşturma
Şehir hayatının koşuşturmasını özledim.
-I miss the hustle and bustle of city life.
- hustle
- kakalamak
- hustle
- {i} itip kakma
- hustle
- itişip kakışma
- hustle
- {f} itip kak
- hustle
- acele etmek
- hustle
- (into ile) aceleyle ikna etmek
- hustle
- hummalı faaliyet
- hustle
- itip kakmak
- hustle
- Hızlı davranmak, hızlı hareket etmek
Basically, if we want to win the future, America has to out-build and out-innovate and out-educate and out-hustle the rest of the world. That’s what we’ve got to do.
- hustle
- {f} yaltaklanmak
- hustle
- {f} itelemek
- hustle
- {f} k.dili. gözünü dört açıp çok
- hustle
- {f} dürtmek
- hustle
- itişip kakışmak
- hustle
- {f} acele etmek, çabuk olmak; iki ayağını bir pabuca sokmak, acele ettirmek
Related Terms
English - English
Definition of a state of busy activity in English English dictionary
- hustle
a state of busy activity
Hyphenation
a state of bu·sy ac·ti·vi·tyTurkish pronunciation
ı steyt ıv bîzi äktîvıtiPronunciation
/ə ˈstāt əv ˈbəzē akˈtəvətē/ /ə ˈsteɪt əv ˈbɪziː ækˈtɪvətiː/
Resimler
History
Favorites