English - Turkish
Definition of a state of affairs that can impede the fulfilment of a goal in English Turkish dictionary
- obstacle
- {i} engel
O, bir sürü engelin üstesinden geldi.
-He has overcome many obstacles.
Engellere rağmen ilerlemeye devam ettik.
-We pushed ahead despite the obstacles.
- obstacle
- {i} mani
- obstacle
- (Askeri) ENGEL: Bir ilerlemeyi durduran, yavaşlatan veya başka yöne çeviren bir mania. Engeller; çöl, nehir, bataklık veya dağ gibi tabii; dikenli tel engeli, hendek, beton veya madeni tank tuzakları ve benzerleri gibi suni olabilir. Engeller; sabit veya portatif olabileceği gibi kıtalara yapılmış olarak verilebilir veya arazide imal edilebilirler
- obstacle
- set
- obstacle
- çaparız
- obstacle
- tebelleş
- obstacle
- {i} engel, mâni
- obstacle
- {i} ket
Related Terms
English - English
Definition of a state of affairs that can impede the fulfilment of a goal in English English dictionary
- obstacle
a state of affairs that can impede the fulfilment of a goal
Hyphenation
a state of af·fairs that Can im·pede the ful·fil·ment of a goalPronunciation
Resimler
Favorites