a starting point, base or foundation for an argument or hypothesis

listen to the pronunciation of a starting point, base or foundation for an argument or hypothesis
English - Turkish

Definition of a starting point, base or foundation for an argument or hypothesis in English Turkish dictionary

basis
{i} köken
basis
{i} prensip
basis
{i} esas

Biletler, performansın yapıldığı gecede ilk gelene, ilk hizmet esasına göre ücretsizdir. - Tickets are free on a first-come, first-serve basis on the night of the performance.

Biz parça başı esasına göre çalışırız. - We work on a piecework basis.

basis
kök
basis
(Dilbilim) altkatman
basis
(Tıp) bazis
basis
altyapı
basis
asliye
basis
özül
basis
temel

Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır. - Compassion is the basis of all morality.

Bu fikir benim iddiamın temelidir. - This idea is the basis of my argument.

basis
(math) baz,taban
basis
(Tıp) Bakınız: Base
basis
{i} ana ilke
basis
{i} belkemiği
basis
(Anatomi) taban, kaide, temel örn: basis cordis
basis
{i} üs
basis
(isim) temel, esas, kaynak, köken, ilke, prensip, kaide, üs, belkemiği
English - English
basis
a starting point, base or foundation for an argument or hypothesis

    Hyphenation

    a starting point, base or founda·tion for an ar·gu·ment or hy·poth·e·sis

    Pronunciation

Favorites