Tom ve Mary havuzu olan bir ev satın almakla ilgilenmiyorlar.
- Tom and Mary aren't interested in buying a house with a pool.
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
- In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
If you want to play pool or darts this bar has it all - Bilardo yada dart oynamak istersen bu bar tam aradığın yer.
game played on a billiard table with a cue ball and 15 other balls that are driven into pockets.
Yüzme havuzuna daldı.
- She dived into the swimming pool.
Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
Tom, çocuklarıyla birlikte havuzda yüzüyor.
- Tom is swimming with his kids in the pool.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.