Tom bir hasır şapka aldı.
- Tom bought a straw hat.
Yeni hasır şapkamı beğeniyor musun?
- Do you like my new straw hat?
Bir pipet alabilir miyim, lütfen?
- May I have a straw, please?
Garsonun bana bir pipet getirmesini ister misin?
- Will you ask the waitress to bring me a straw?
Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
- A drowning man will catch at a straw.
Bunda kısa saman çektiğin için üzgünüm.
- I'm sorry you drew the short straw on this.
Tom bir kamışla çikolatalı sütü içerken yemek odası masasına oturdu.
- Tom sat at the dining room table, drinking chocolate milk through a straw.
O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.
- He stuck a straw into an anthill.
Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
- A drowning man will catch at a straw.
O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.
- He stuck a straw into an anthill.
Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
- A drowning man will catch at a straw.