a spreading or scattering abroad

English - Turkish

Definition of a spreading or scattering abroad in English Turkish dictionary
dispersion: {i} dağılma
dispersion: (Tıp) İntişar, dağılım, dağılma, çözgünlük
dispersion: çözelti
dispersion: (Biyokimya) dağıtışım
dispersion: saçılma
dispersion: dağılış
dispersion: dağıtma
dispersion: dağıtılma
dispersion: dağılım
dispersion: {i} yahudilerin sürgün sonrası dağılmaları
dispersion: ayrılma
dispersion: (isim) dağıtım, dağılma, dağılım, dağınıklık; yahudilerin sürgün sonrası dağılmaları
dispersion: ayrılma,dispersiyon
dispersion: (Tıp) Ayrışma; .Erime (ışın)
dispersion: {i} dağınıklık
dispersion: dispersiyon
dispersion: (Askeri) DAĞILMA: Uçaksavar topçusunda atımların orta vuruş noktası etrafında genişliğine ve derinliğine serpilmesi. Hava savunma ateş yoğunluğu tahlil usulü (flak analysis) 'ndeki kullanılışı ile terim, bütün sebeplerden ileri gelen dağılmayı içine alır ve orta vuruş noktasının hedef olduğu kabul edilir

English - English

Definition of a spreading or scattering abroad in English English dictionary: {n} dispersion

a spreading or scattering abroad

Hyphenation

a spreading or scat·ter·ing a·broad

ı spredîng ır skätırîng ıbrôd

/ə ˈspredəɴɢ ər ˈskatərəɴɢ əˈbrôd/ /ə ˈsprɛdɪŋ ɜr ˈskætɜrɪŋ əˈbrɔːd/

History

Favorites