a spit that curves sharply at its coastal end

English - Turkish

Definition of a spit that curves sharply at its coastal end in English Turkish dictionary

Related Terms

hook

{i} çengel

Tom çengele bir solucan taktı. - Tom put a worm on the hook.

hook

kanca

Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı? - Does a worm scream silently when a fisherman impales it on a hook?

Tom ceketini çıkardı ve onu kapının arkasındaki kancaya astı. - Tom took off his coat and hung it on the hook behind the door.

hook

{f} aşırmak

hook

{f} kroşe vurmak

hook

(İnşaat) bükme

hook

olta ile tutmak

hook

kopça

hook

{i} tuzak

hook

{i} orak

hook

akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı

hook

{f} çalmak

hook

{f} çengellemek

hook

{f} yakalamak

hook

{i} dönemeç

hook

He swallowed my story

hook

{i} kıvrım

hook

{i} olta iğnesi

Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi? - The public bought it hook, line and sinker, didn't they?

Tom olta iğnesine yem koydu. - Tom put bait on the hook.

hook

{f} çengelle tutmak

hook

{f} çengel ile yakalamak, tutmak, çekmek, bağlamak

English - English

Definition of a spit that curves sharply at its coastal end in English English dictionary

hook-

hook

Hyphenation

a spit that curves sharp·ly at its coast·al end

Turkish pronunciation

ı spît dhıt kırvz şärpli ät îts kōstıl end

Pronunciation

/ə ˈspət ᴛʜət ˈkərvz ˈsʜärplē ˈat əts ˈkōstəl ˈend/ /ə ˈspɪt ðət ˈkɜrvz ˈʃɑːrpliː ˈæt ɪts ˈkoʊstəl ˈɛnd/