English - Turkish
Definition of a species with a very narrow range of habitat or food requirements in English Turkish dictionary
- specialist
- uzman
Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
-Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
-A leading specialist was brought in to authenticate the painting.
- specialist
- uzmanlık gerektiren
- specialist
- kompetan
- specialist
- (Askeri) sanatkar
- specialist
- uzmanlık
- specialist
- uzman, bir konu hakkında uzamanlaşmış (çalışmış) kimse. eşanlam olarak "expert"
- specialist
- specialismihtisas
- specialist
- (Tekstil) bilirkişi, eksper, uzman
- specialist
- {i} cober (borsa)
- specialist
- (Tıp) Mütehassıs, uzman
- specialist
- {i} uzman doktor
Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara.
-If your illness becomes worse, call in a specialist.
Bir uzman doktorla konuşmalısın.
-You should talk to a specialist.
- specialist
- (Askeri) UZMAN, SANATKAR: Eğitim ve tecrübe sayesinde, kendi sınıfının esas askeri eğitiminden daha ileri bir eğitime ihtiyaç gösteren hizmetleri yapabilecek hale gelmiş kimse. Örneğin; bir paraşütçü, uzman, er (military specialist), bir aşçı da sanatkar bir er (occupational specialist) dir
- specialist
- (isim) uzman doktor, uzman, mütehassıs, cober (borsa)
Related Terms
English - English
Definition of a species with a very narrow range of habitat or food requirements in English English dictionary
- specialist
a species with a very narrow range of habitat or food requirements
Hyphenation
a spe·cies with a ve·ry nar·row range of hab·i·tat or food requirementsTurkish pronunciation
ı spişiz wîdh ı veri närō reync ıv häbıtät ır fud rîkwayrmıntsPronunciation
/ə ˈspēsʜēz wəᴛʜ ə ˈverē ˈnarō ˈrānʤ əv ˈhabəˌtat ər ˈfo͞od rəˈkwīrmənts/ /ə ˈspiːʃiːz wɪð ə ˈvɛriː ˈnæroʊ ˈreɪnʤ əv ˈhæbəˌtæt ɜr ˈfuːd rɪˈkwaɪrmənts/
Resimler
Favorites