English - Turkish
Definition of a soldier armed with a lance; a lancer in English Turkish dictionary
- lance
- {i} mızrak
- lance
- yarmak
- lance
- kargı
- lance
- lance snake ok yılanı
- lance
- kes
- lance
- {f} mızraklamak
- lance
- neşter ile yarıp açmak
- lance
- {i} zıpkın
- lance
- lancewood mızrak sapı yapımında kullanılan dayanıklı bir çeşit ağaç
- lance
- {i} neşter
- lance
- deşmek
- lance
- zıpkın/mızrak
- lance
- (Askeri) LANCE FÜZESİ: Seyyar, depolanabilir, sıvı yakıtlı, nükleer ve nükleer olmayan kabiliyetlere sahip; kara birliklerini uzun menzilli atışlarla desteklemek üzere tasarlanmış karadan havaya atılan güdümlü bir füze
- lance
- {f} neşterle kesmek
- lance
- {i} mızraklı süvari
Related Terms
English - English
Definition of a soldier armed with a lance; a lancer in English English dictionary
- lance
a soldier armed with a lance; a lancer
Hyphenation
a sol·dier armed with a lance; a lan·cerPronunciation
Resimler
Favorites