Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.
- We regard him as the best player on the team.
O bir üniversite futbol oyuncusu oldu.
- He grew up to be a college football player.
Onlar profesyonel oyuncu oldu.
- They became professional soccer players.
Ben bu CD çaları ücretsiz aldım.
- I got this CD player for free.
Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.
- This factory produces CD players.