Bitirdiği an, o, bir şekerleme için uzandı.
- The moment she'd finished, she lay down for a nap.
Sürekli şekerleme yapıyordu.
- She was taking a nap all the time.
Tom şekerleme yapmak istediğini söyledi.
- Tom said he wanted to take a nap.
Tom bir şekerleme yapmak istiyordu.
- Tom wanted to take a nap.
Neden bir uyku çekmeye gitmiyorsun?
- Why don't you go take a nap?
Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.
- A few hours nap will do you good.
Öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin.
- You might want to take an afternoon nap.
Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
- I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.