Bu bir dil sürçmesiydi.
- It was a slip of the tongue.
Bu bir tür dil sürçmesi olmalı.
- This must have been some kind of Freudian slip.
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
- The politician is as slippery as an eel!
Tom buzda kaydı ve düştü.
- Tom slipped on the ice and fell down.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.