English - Turkish
Definition of a small piece of ordnance, turning on a point or swivel; called also swivel gun in English Turkish dictionary
- swivel
- {f} mil üzerinde dönmek
- swivel
- dönen
- swivel
- döner tabla
- swivel
- kendi etrafında dönmek
- swivel
- döndürme tertibatı
- swivel
- röntgen filmi
- swivel
- mil etrafinda dönmek
- swivel
- mil etrafında dönmek
- swivel
- (isim) fırdöndü
- swivel
- swivel gun mil üzerinde dönen top
- swivel
- mil veya mihver üzerinde döndürmek veya dönmek
- swivel
- boyun
- swivel
- (Askeri) ÇATI KANCASI: Bak. "stacking swivel"
- swivel
- döner
Tom döner sandalyesinde arkasına yaslandı.
-Tom leaned back in his swivel chair.
Tom yeni bilgisayar masasına uyan yeni bir döner sandalye satın aldı.
-Tom bought a new swivel chair to go with his new computer desk.
- swivel
- bir tarafı mil üzerinde dönen çifte halka
- swivel
- swivel chair vidalı döner iskemle
- swivel
- {f} around dönüvermek
- swivel
- {f} mil üzerinde döndürmek
- swivel
- swivel blockmilli makara
Related Terms
English - English
Definition of a small piece of ordnance, turning on a point or swivel; called also swivel gun in English English dictionary
- swivel
a small piece of ordnance, turning on a point or swivel; called also swivel gun
Hyphenation
a small piece of ordnance, turn·ing on a point or swivel; called al·so swiv·el gunPronunciation
Resimler
Favorites