a small piece of glass, bead, plant, bull

listen to the pronunciation of a small piece of glass, bead, plant, bull
English - Turkish

Definition of a small piece of glass, bead, plant, bull in English Turkish dictionary

bugle
i., müz. büğlü, boru (askerlere işaret vermek için kullanılan çalgı)
bugle
borazan

Tom borazanı ile her gün kalk borusu çaldı. - Tom played Reveille on his bugle every morning.

Tom hiç borazan çalamazdı. - Tom couldn't play the bugle at all.

a piece of
bir parça

Bana bir parça bilgi getirdi. - He brought me a piece of information.

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

bugle
boru çalmak
bugle
boru çalarak çağırmak
bugle
kesme boncuk
bugle
mayasıl otu
bugle
buglerboru çalan kimse
bugle
kısa mahmut
bugle
{i} boru (çalgı)
bugle
çoğunlukla siyah olan ve elbiseleri süslemekte kullanılan uzun cam boncuk
English - English
{n} bugle
a small piece of glass, bead, plant, bull
Favorites