English - Turkish
Definition of a small piece broken from a larger piece of solid material in English Turkish dictionary
- chip
- {i} yonga
- chip
- {i} çentik
- chip
- kırmık
- chip
- havalandırmak top
- chip
- iz
- chip
- (patates/vb.) doğramak
- chip
- küçük parça
- chip
- (Mühendislik) talas
- chip
- (deyim) hareket ve konuşmasında ailesine benzeyen kimse ,babasının oğlu
- chip
- {f} budamak
- chip
- cips
Daha fazla patates cipsi buyurun.
-Help yourself to more potato chips.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
-Potato chips are not good for you.
- chip
- {f} kırılmak
- chip
- küçük kıymetli taş parçası
- chip
- lezzetsiz kuru yiyecek
- chip
- {i} ufanak,yonga
- chip
- (isim) yonga, çentik, çatlak, kırıntı, iz; patates kızartması; fiş, marka, para, mikrodevre (bilgisayar); çöp
- chip
- {i} fiş
- chip
- {i} (Bilgisayar) çip, yonga
- chip
- kurumuş tezek parçası
- chip
- sepet örücülüğünde kullanılan hasır
Related Terms
English - English
Definition of a small piece broken from a larger piece of solid material in English English dictionary
- chip
a small piece broken from a larger piece of solid material
Hyphenation
a small piece bro·ken from a larg·er piece of sol·id ma·te·ri·alTurkish pronunciation
ı smôl pis brōkın fırm ı lärcır pis ıv sälıd mıtîriılPronunciation
/ə ˈsmôl ˈpēs ˈbrōkən fərm ə ˈlärʤər ˈpēs əv ˈsäləd məˈtərēəl/ /ə ˈsmɔːl ˈpiːs ˈbroʊkən fɜrm ə ˈlɑːrʤɜr ˈpiːs əv ˈsɑːləd məˈtɪriːəl/
Resimler
Favorites