Bir ormanı yakmak için bir kıvılcım yeterli olur.
- A spark would be enough to burn a forest.
Küçücük bir kıvılcım büyük bir yangın olabilir.
- A tiny spark may become a great conflagration.
Onun gözleri elmas gibi parladı.
- Her eyes sparkled like diamonds.
Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.
- Mary's eyes sparkled like diamonds.