English - Turkish
Definition of a small pack or package; a little bundle or parcel; as, a packet of letters in English Turkish dictionary
- packet
- paket
Emily bir paket cips satın aldı.
-Emily bought a packet of crisps.
Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.
-My father used to drink 4 bottles of beer and smoke 4 packets of cigarettes every day without fail.
- packet
- TCP/Ip Protocolunde dolayısıyla internette dökümanlar minik data paketçiklerine bölünerek gönderilir
- packet
- {i} sorun
- packet
- ambalajlamak
- packet
- (Askeri) ÖZEL GÖREV GRUBU: Belirli bir görev yeri için benzeri şekilde eğitilmiş ve seçilmiş personel grubu
- packet
- (isim) paket, bohça, çıkın, bir yığın para, sorun, ceza alma, yaralanma
- packet
- {i} ceza alma
- packet
- belirli günlerde yola çıkan posta gemisi
- packet
- {i} bir yığın para
- packet
- {i} yaralanma
- packet
- paketlemek
- packet
- {i} bohça, çıkın
Related Terms
English - English
Definition of a small pack or package; a little bundle or parcel; as, a packet of letters in English English dictionary
- packet
a small pack or package; a little bundle or parcel; as, a packet of letters
Hyphenation
a small pack or package; a lit·tle bun·dle or parcel; as, a pack·et of let·tersPronunciation
Resimler
Favorites