a small number of things or people

listen to the pronunciation of a small number of things or people
English - Turkish

Definition of a small number of things or people in English Turkish dictionary

few
birkaç

Sadece birkaç kişi beni anladı. - Only a few people understood me.

Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi. - Only a few people showed up on time.

few
{s} az
a number of
bir kaç
few
{s} kıt
few
{i} az miktar

Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı. - A few years ago, our room had little furniture in it.

a number of
birtakım

Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var. - I have a number of influential friends.

Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu. - Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.

few
bazıları

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki en modern silahlardan bazılarına sahip olmasına rağmen, çok az sayıda savaş kazandı. - Although the United States has some of the most modern weapons in the world, it has won very few wars.

few
(Meteoroloji) az bulutlu
a number of
birkaç

Birkaç arkadaş onu uğurladılar. - A number of friends saw him off.

Birkaç yolcu yaralandı. - A number of passengers were injured.

few
birkaç kişi/şey/tane
a number of
Bir dizi

Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı. - Fadil received a number of letters from Layla.

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı. - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.

a number of
bir miktar

Bir miktar kitap çalındı. - A number of books were stolen.

Tom'un bilgisayarı çöktü ve o bir miktar önemli belgeleri kaybetti. - Tom's computer crashed and he lost a number of important documents.

few
{s} azıcık
few
(Askeri) (RAID SIZE) AZ (TAARRUZ SIRASINDA): Hava önlemesinde yedi veya daha az sayıda uçak kullanılması. Ayrıca bakınız: "many (raid size) "
few
a few birkaç
few
(isim) az miktar
few
a man of few words az konuşan adam
few
a few of his friends dostlarından bazıları
few
quite a few birçok
few
every few days birkaç gündenot a few pek de az değil
few
birçok

Birçok Amerikalılar suşi severler. - Quite a few Americans like sushi.

Birçok insanın iki arabası var. - Quite a few people have two cars.

few
some few birkaç
English - English
few
a number of
Several of

I spoke with a number of them about it.

a number of
Several

A number of people have commented on it.

a number of
several, numerous, many
small number of
few, small amount of, small quantity of
a small number of things or people

    Hyphenation

    a small num·ber of things or peo·ple

    Turkish pronunciation

    ı smôl nʌmbır ıv thîngz ır pipıl

    Pronunciation

    /ə ˈsmôl ˈnəmbər əv ˈᴛʜəɴɢz ər ˈpēpəl/ /ə ˈsmɔːl ˈnʌmbɜr əv ˈθɪŋz ɜr ˈpiːpəl/
Favorites