Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a small island, near a larger island

listen to the pronunciation of a small island, near a larger island
English - Turkish

Definition of a small island, near a larger island in English Turkish dictionary

calf
{i} buzağı

Buzağı bu sabah doğdu. - The calf was born this morning.

Tom buzağıyı damgaladı. - Tom branded the calf.

calf
{i} dana

İnek danasını kaybetti. - The cow lost its calf.

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
baldır/buzağı
calf
{i} baldır

Köpek, Tom'un baldırını ısırdı. - The dog bit Tom on the calf.

Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır. - The calf muscle is located on the back of the lower leg.

calf
fil
calf
aysberkten kopmuş küçük buz parçası
calf
{i} çorabın baldır kısmı
calf
{ç} calves (kävz) i., (Anatomi) baldır
calf
{i} dana derisi

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
{i} buzdağından kopmuş buz parçası
calf
{i} kocaman hayvan yavrusu
calf
{ç} calves (kävz)
calf
kill the fatted calf büyük bir karşılama töreni
calf
{i} sersem genç veya çocuk
calf
fok veya balina gibi hayvanla
calf
dili budala genç veya çocuk
English - English
calf