a small flaw which spoils the appearance of something

listen to the pronunciation of a small flaw which spoils the appearance of something
English - Turkish

Definition of a small flaw which spoils the appearance of something in English Turkish dictionary

blemish
{i} leke

Henüz küçük bir leke var. - There is yet one minor blemish.

Onun teni süt gibi beyazdı ve hiçbir yerinde tek bir lekesi yoktu. - Her skin was white as milk and she had not a single blemish anywhere.

blemish
lekele

Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi. - Salmonella outbreaks blemished spinach importers' reputation for running clean factories.

blemish
{f} bozmak
blemish
kusur,v.güzelliğini boz: n.leke
blemish
çirkinleştirmek
blemish
güzelliğini bozmak
blemish
lekelemek
blemish
güzelliği bozan leke/kusur/bozukluk
blemish
güzelliğine halel getirmek
blemish
{f} güzelliğini boz
blemish
(Tıp) Leke, çevresine oranla renk farkı gösteren sınırlı bölge, estetiği bozan bu cins herhangi bir kusur veya anomali
blemish
{i} hata
blemish
{i} kusur
blemish
{f} karalamak
English - English
blemish
a small flaw which spoils the appearance of something

    Hyphenation

    a small flaw which spoils the ap·pear·ance of some·thing

    Turkish pronunciation

    ı smôl flô hwîç spoylz dhi ıpîrıns ıv sʌmthîng

    Pronunciation

    /ə ˈsmôl ˈflô ˈhwəʧ ˈspoilz ᴛʜē əˈpərəns əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈsmɔːl ˈflɔː ˈhwɪʧ ˈspɔɪlz ðiː əˈpɪrəns əv ˈsʌmθɪŋ/
Favorites