English - Turkish
Definition of a small, often seasoned, piece of dry or fried bread in English Turkish dictionary
- crouton
- (Gıda) kruton
Salata; zeytinyağı, kruton ve fındık olmadan tamamlanmamıştır.
-The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.
- crouton
- (isim) kızarmış ekmek parçaları
- crouton
- {i} kızarmış ekmek parçaları
Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.
-The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.
Tom biraz kızarmış ekmek parçaları aldı.
-Tom bought some croutons.
- crouton
- kızarmış ekmek
Tom biraz kızarmış ekmek parçaları aldı.
-Tom bought some croutons.
Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.
-The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.
- crouton
- {i} (çorbaya konulan) küp biçiminde doğranmış kızarmış ekmek
- crouton
- çorbaya konulan kızarmış küçük ekmek parçası
Related Terms
English - English
Definition of a small, often seasoned, piece of dry or fried bread in English English dictionary
- crouton
a small, often seasoned, piece of dry or fried bread
Hyphenation
a small, of·ten seasoned, piece of dry or fried breadPronunciation
Resimler
Favorites