a small, negligible quantity, being of little value

listen to the pronunciation of a small, negligible quantity, being of little value
English - Turkish

Definition of a small, negligible quantity, being of little value in English Turkish dictionary

damn
{f} lanetlemek
damn
ah etmek
damn
(Politika, Siyaset) yasadışı ilan etmek
damn
lanetlenmek
damn
(Argo) aşağılık
damn
allahın belası
damn
yerin dibine batırmak
damn
rezil etmek
damn
son derece
damn
mahvetmek
damn
kahretsin!

Sadece onu yap, Allah kahretsin. - Just do it, god damn it.

Kahretsin, Jackson! Senin gerçekten öğrenme güçlüğün var. - Damn, Jackson! You really have a learning disability!

damn
Kahrolası! Kahrolasıca!
damn
{f} belâ okumak
damn
{s} iğrenç
damn
(isim) lanet, beddua; değersiz şey
damn
Damn himl Allah belâsını versin
damn
{i} beddua
damn
(zarf) lânet, allah'ın belâsı, çok fazla, son derece
English - English
damn

The new hires aren't worth a damn.

a small, negligible quantity, being of little value
Favorites