English - Turkish
Definition of a sloping passage or incline in English Turkish dictionary
- descent
- {i} düşme
Cehenneme düşmek kolaydır.
-The descent to hell is easy.
- descent
- {i} iniş
Bir bebek iniş öncesinde inişe başlarken bir uçak şiddetli türbülansa çarptığında bir bebek annesinin kollarına atıldı.
-A baby was flung out of its mother's arms when a plane hit severe turbulence while commencing its descent prior to landing.
Bayanlar ve baylar yakında inişimize başlamak üzereyiz.
-Ladies and gentlemen, we are about to begin our descent.
- descent
- inme
Honolulu için inmeye başlayacağız.
-We're going to begin the descent for Honolulu.
- descent
- {i} soy
- descent
- alçalmak
- descent
- kan
- descent
- ani saldırı
- descent
- {i} on/upon inip -e saldırma; -e sökün etme; baskın
- descent
- çullanma
- descent
- {i} üşüşme
- descent
- yokuş aşağı
- descent
- {i} iniş; alçalma; çökme
- descent
- ahfat
- descent
- {i} baskın
- descent
- Harf Kuyruğu
- descent
- {i} miras kalma
- descent
- (isim) iniş, alçalma; baskın; çöküş, düşme; madene inme; yokuş; nesil, köken; miras kalma; üşüşme
- descent
- (İnşaat) iniş, dönüş
- descent
- (Tıp) Aşağıya inme, sarkma, prolapsus
- descent
- {i} yokuş
Related Terms
English - English
Definition of a sloping passage or incline in English English dictionary
- descent
a sloping passage or incline
Hyphenation
a slop·ing pas·sage or in·clineTurkish pronunciation
ı slōpîng päsıc ır înklaynPronunciation
/ə ˈslōpəɴɢ ˈpasəʤ ər ənˈklīn/ /ə ˈsloʊpɪŋ ˈpæsəʤ ɜr ɪnˈklaɪn/
Resimler
History
Favorites