a slick, or smooth and slippery, surface or place; a sleek

listen to the pronunciation of a slick, or smooth and slippery, surface or place; a sleek
English - Turkish

Definition of a slick, or smooth and slippery, surface or place; a sleek in English Turkish dictionary

slick
hoş
slick
içi kof
slick
cerbezeli
slick
tatlı dilli
slick
yüze gülücü
slick
ince petrol tabakası
slick
kurnaz
slick
üçkâğıtçı
slick
ustaca, çabucak, hemen, tam
slick
kuşe kâğıtlı dergi, kaliteli dergi
slick
düzeltmek, düzlemek, düzleştirmek
slick
kaygan

Tom kayganlığı küçümsedi ve hendeğe sürdü. - Tom underestimated the slickness and drove into the ditch.

Bu kaygan propagandayı yutma. - Don't swallow that slick propaganda.

slick
kayganlaştırmak
slick
{f} düzlemek
slick
(zarf) ustaca, çabucak, hemen, tam
slick
{s} purüzsüz
slick
{s} usta
slick
hemen
slick
ustalıkla
slick
maharetle
English - English
slick
a slick, or smooth and slippery, surface or place; a sleek
Favorites