a sled, low carriage, very large hammer

English - Turkish

Definition of a sled, low carriage, very large hammer in English Turkish dictionary

Related Terms

sledge

{i} balyoz

Sorun hakkında gerçekten bir şey yapılmalı, ama bu balyozla ceviz kırmaktır. - Something really should be done about the problem, but this is cracking a nut with a sledgehammer.

Bir balyoz ile ceviz kırma. - Don't crack a nut with a sledgehammer.

sledge

kızak

sledge

kızakla kaymak

sledge

{f} kızakla git

sledge

kızakla taşımak/gezmek

sledge

kızakla git(mek)

sledge

{f} kızakla gitmek

sledge

{i} yük kızağı

sledge

{f} -i yük kızağıyla taşımak

sledge

ağır çekiç

sledge

(fiil) kızakla taşımak, kızağa binmek, kızakla gitmek

sledge

{i} dövme çekici

sledge

{f} İng. -i kızakla taşımak

sledge

{f} İng. kızakla gitmek

sledge

{f} kızağa binmek

sledge

{i} İng. kızak

sledge

i., bak. sledgehammer

English - English

Definition of a sled, low carriage, very large hammer in English English dictionary

{n} sledge

Hyphenation

a sled, low carriage, ve·ry large ham·mer