Tom'un bir cilt rahatsızlığı var.
- Tom has a skin condition.
Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.
- Ultraviolet rays can cause skin cancer.
Islak giysiler tene yapışır.
- Wet clothes adhere to the skin.
Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.
- She felt the warmth of the sun on her skin.
O bir deri bir kemik.
- She is all skin and bone.
Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.
- It was a cat starved to skin and bones.
Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.
- Fadil fell deeply in love with a Muslim woman from Egypt.
O derin bir uykuya daldı.
- He fell into a deep sleep.
Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.
- When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.
Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.
- After you kill the sheep, you'll have to skin it.
Bir grup dazlak Tom'u öldüresiye dövdü.
- A group of skinheads beat Tom to death.
Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.
- After you kill the sheep, you'll have to skin it.
... Doesn't need any skin softening here. ...
... Let's talk about skin softening. ...