Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Tom pastayı altı parçaya böldü.
- Tom cut the pie into six pieces.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.