O karga değil kuzgun.
- It's not a crow. It's a raven.
Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
- Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
Horoz ötmeden önce gitmiş olacağım.
- I'll be gone before the rooster crows.
Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum.
- I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
- A cry arose from the crowd.
Kalabalık çığlık atıyordu.
- The crowd was screaming.