a single particle of earth or other matter

English - Turkish

Definition of a single particle of earth or other matter in English Turkish dictionary

Related Terms

dust

toz

Masanın tozunu almamız gerekir. - We need to dust the desk.

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi. - I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.

dust

{f} tozunu almak; fırçalamak: She is dusting the furniture - Mobilyanın tozunu alıyor

dust

dust cover : eşyaları tozdan korumak için yapılan kılıf

dust

toz,v.toz al: n.toz

dust

yanıltmak

dust

(Gıda) un serpmek

dust

toz almak

dust

tozlamak

dust

tozlanmak

dust

toz bulutu

Araba toz bulutu kaldırdı. - The car raised a cloud of dust.

Mary roket gibi havalandı. Tom, onun arkasında bıraktığı toz bulutunun içinde kayboldu. - Mary took off like a rocket. Tom disappeared in the dust cloud she left behind her.

dust

toz halinde bir maddeyle kaplamak

dust

{i} toz toprak

dust

{f} serpmek

dust

(fiil) tozunu almak, silkmek, serpmek, pudralamak

dust

{i} toprak

dust

{f} silkmek

dust

(isim) toz, toz toprak, çiçek tozu, pudra, kemik kalıntıları, para, mangır

English - English

Definition of a single particle of earth or other matter in English English dictionary

dust

Hyphenation

a sin·gle par·ti·cle of earth or oth·er mat·ter

Turkish pronunciation

ı sînggıl pärtıkıl ıv ırth ır ʌdhır mätır

Pronunciation

/ə ˈsəɴɢgəl ˈpärtəkəl əv ˈərᴛʜ ər ˈəᴛʜər ˈmatər/ /ə ˈsɪŋɡəl ˈpɑːrtəkəl əv ˈɜrθ ɜr ˈʌðɜr ˈmætɜr/