English - Turkish
Definition of a silo used for storing wheat, corn or other grain (grain elevator) in English Turkish dictionary
- elevator
- {i} asansör
Asansörle üçüncü kata çıktım.
-I rode the elevator to the third level.
Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.
-She was sexually harassed in an elevator.
- elevator
- (Askeri) YÜKSELİŞ DÜMENİ, İRTİFA DÜMENİ: Bir uçağın kuyruğunda bulunan oynak taşıyıcı. satıh. Bu dümen hareket ettirilerek, tayyareye tırmanma veya pike yapma imkanları verilir. İrtifa dümeni, kanatçık (aileron) ve istikamet dümeni (rudder) tayyarenin üç esas komuta parçasıdır
- elevator
- yükselme
- elevator
- (Havacılık) yükseliş dümeni
- elevator
- yükselti
- elevator
- (Bilgisayar) yukarı akıtma imleci
- elevator
- rakım
- elevator
- yükseltme
- elevator
- elevatör
- elevator
- elevator controls goşisman kumandaları
- elevator
- {i} silo
- elevator
- yükselten veya kaldıran araç
- elevator
- irtifa dümeni
- elevator
- {i} kaldırıcı
- elevator
- irtifa dümeni/asansör
- elevator
- {i} kaldırıcı kas
- elevator
- {i} tahıl ambarı
- elevator
- tahılı üst katlara nakleden makine
Related Terms
English - English
Definition of a silo used for storing wheat, corn or other grain (grain elevator) in English English dictionary
- elevator
a silo used for storing wheat, corn or other grain (grain elevator)
Hyphenation
a si·lo used for stor·ing wheat, corn or oth·er grain (grain elevator)Resimler
History
Favorites