a sign that gives notice, token, mark

listen to the pronunciation of a sign that gives notice, token, mark
English - Turkish

Definition of a sign that gives notice, token, mark in English Turkish dictionary

signal
{s} sinyâl

O,verdiğim sinyale cevap verdi. - He responded to the signal I gave.

Tom Mary'nin numarasını çevirdi ve meşgul sinyalı aldı. - Tom dialed Mary's number and got a busy signal.

signal
{f} işaret etmek
signal
{s} göze çarpan
signal
üstün
signal
açık
signal
dikkate değer
signal
çınav
signal
işaretle verilen emir
signal
(sıfat) göze çarpan, dikkat çekici, sinyâl, işaret, muhabere
signal
im
signal
{f} işaretle bildirmek
signal
(Askeri) sinyal, işaret
signal
{i} işaret; sinyal: signal flag işaret flaması. signal flare işaret fişeği
signal
storm signa
signal
belirten herhangi bir şey
signal
sinyal im
signal
{s} muhabere

Tom'un dedesi kara muhabere subayıydı. - Tom's grandfather was a signal officer in the army.

signal
{f} işaret etmek; işaret vermek: With a
signal
(isim) sinyâl, işaret, uyarı işareti, muhabere
signal
{s} dikkat çekici
English - English
{n} signal