a sign, mark, token, indication, proof

listen to the pronunciation of a sign, mark, token, indication, proof
English - Turkish

Definition of a sign, mark, token, indication, proof in English Turkish dictionary

symptom
{i} belirti

Bazen kardiyovasküler hastalığın ilk belirtisi ölümdür. - Sometimes the first symptom of cardiovascular disease is death.

Hangi belirtilerin var? - What symptoms do you have?

symptom
araz
symptom
bulgu
symptom
{i} işaret, alamet, belirti
symptom
{i} işaret
symptom
{i} semptom

Semptomlardaki azalmaya rağmen tedavisi mümkün değildi. - No cure was possible, despite the abatement of symptoms.

Tom'un grip benzeri semptomları vardı. - Tom had flu-like symptoms.

symptom
{i} (Tıp) semptom, bulgu, belirti
symptom
(Tıp) Hastalık belirtisi, araz, belirti, semptom
symptom
(Diş Hekimliği) Bir hastalığın varlığı veya hangi aşamasında olduğu üzerine belirti ve kanıt kabul edilen, hastada belli değişiklik belirtileri
English - English
{n} symptom
a sign, mark, token, indication, proof
Favorites