Tekne akıntıyla sürüklendi.
- The boat drifted down the stream.
Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
- The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
Gemi dalgaların elinde sürükleniyordu.
- The ship was drifting at the mercy of the waves.