Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
- The girl did nothing but cry.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- She began to cry in a loud voice.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Adam büyük bir çığlık attı.
- The man gave a big cry.
O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.
- When he entered the building, he was frightened by a sudden cry.
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
- The girl did nothing but cry.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Tom yüksek sesle ağlamaya başladı.
- Tom began to cry loudly.
Yardım için yüksek sesle bağırdı.
- He gave a loud cry for help.